Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kayıp düşmek | slip and fall v. | ||
If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps. Dikkatli olmazsan buzlu basamaklarda kayıp düşebilirsin. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | kayıp düşmek | slip and fall v. | ||
I slipped and fell on the icy sidewalk. Buzlu kaldırımda kayıp düştüm. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kayıp düşmek | slide down v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | kayıp düşmek | snot (oneself) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | cebinden kayıp düşmek | slip out of one's pocket v. |
Phrasals | ||
Phrasals | bir şeyin kenarından kayıp aşağı düşmek | slide over v. |
Phrasals | bir şeyin üstünden kayıp düşmek | slide over something v. |
Phrasals | -den kayıp düşmek | slide off v. |
Phrasals | -den kayıp düşmek | slip from v. |
Phrasals | (bir şeyden) kayıp düşmek | slip from (something) v. |